Ciddi Kriz Durumlarında Nasıl Soğukkanlı Kalabiliriz?
- ByKorel
- 18 Tem 2019
- 2 dakikada okunur
Merhaba, ben Korel. İsmim, “Kriz durumlarında mantıklı kararlar alabilen kişi.” anlamına geliyor. İsminin hakkını veren birisiyim. Ama tanıdığım çoğu insan böyle değil. Ölümden korkuyorlar, kriz anlarında elleri ve ayakları birbirine dolanıyor. Bu durumun eğer varsa çözümü engellediğini, yoksa anlamsız şekilde kendimizi germemize sebep olduğunu düşünüyorum.
Bu yeteneğim doğuştan gelen bir durum. Ölmek yada yaralanmak beni korkutmuyor. Sadece tercih etmem. Tehlikede olan bir yakınım ise, kolaylıkla göz ardı edebildiğim bir endişe duyuyorum. Aslında bu faydalı bir yetenek. Soğukkanlılığım kendimin ve birçok tanıdığımın şu anda hayatta olmasının tek sebebi. Bir keresinde dedem krize girmişti. Babaannemin şokta olduğunu fark ettiğimde işin başa düştüğünü anladım ve ambulansı aradım. Telefonda konuşurken kıpırdayamayan dedeme küp şeker yedirmeye çalışan babaannemi son anda durdurdum. Size bunun gibi birçok örnek verebilirim ama bu kadar şov yeter. Nasıl soğukkanlı kalınacağını öğrenme vakti.

Öncelikle bırakın bu yazıyı, dünyadaki en iyi yazı bile sizi kriz durumuna hazırlayamaz. Kriz durumlarında soğukkanlı olmanın yolu tecrübeden geçiyor. Ne kadar sıkıntı yaşarsanız, gelen sıkıntıları o kadar kolay karşılarsınız. Tabi bu tırın önüne atlayın anlamına gelmiyor. Çatışmaya açık olmanız lazım.
Her insanın bir güvenli bölgesi vardır. Anksiyete oranınıza göre bu küçülebilir. Bir zamanlar bu alan benim için odamdan ibaretti. Güvenli alanınızdan çıktığınızda kendinizi tehdit altında hissedersiniz. Beyniniz uyanık olur, çevreye daha dikkat eder, zekanızı daha çok kullanırsınız. Değişiklik yapmak kalp için de yararlıdır. Güvenli alanınızın dışında kontrol daha az sizde olur, daha çok kriz yaşarsınız fakat bu krizler araba kazasına oranla daha az tehlikelidir. Bu yüzden sakin kalamadığınızda ciddi zararlar almazsınız. Krizlere alışmaya ve krizlere karşı taktik geliştirmeye başlarsınız.

Peki kriz anı geldiğinde ne yapmalıyız?
-İlk adım nefes kontrolü.
Derin derin nefeslerle başlayıp üç saniye kuralıyla devam edin. (Üç saniye nefes alın, beş saniye nefes verin.) Bu taktik uyumaya da yardımcı olur. Aklınızda bulunsun.
-İkinci olarak etrafı algılamanız lazım. Nerede olduğunuzu, neler yaşandığını fark etmeye çalışın. Bu algınızı açacak, şoktan çıkmanızı hızlandıracak ve daha iyi bir çözüm planı oluşturmanızı sağlayacaktır. Bu özelliğinizi geliştirmek için gittiğiniz yerleri inceleyin. Daha önce fark etmediğiniz bir sürü güzel ayrıntı yakalayacaksınız.
-Üçüncü aşama kendinizi kontrol etmektir. Yanınızda kimin olduğunun önemi yok. O kişiye ne kadar değer verdiğinizin de bir önemi yok. Aldığınız hasarı bilmeniz lazım ki ona göre hareket edebilesiniz. Durumunuzu anladıktan sonra çevrenizdekilerin durumunu inceleyebilirsiniz. Önemli bir uyarıya gelirsek buraya kadar olan kısmı ne kadar hızlı başarırsanız, çözüme o kadar çok vaktiniz kalır.
-Son aşama ise çözüm üretmektir. Yardım çağırmak, bilginiz varsa ilk yardım yapmak, bulunduğunuz alan tehlikeliyse oradan uzaklaşmak gibi…
Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
Comments