top of page

Çanakkale Hakkında

  • Yazarın fotoğrafı: ByKorel
    ByKorel
  • 18 Tem 2019
  • 1 dakikada okunur

Merhaba, ben Korel. Biz küçükken her 18 Mart’ta okulda kardeşime Çanakkale hakkında programlar yapılırdı. Savaşa ve tarihe ilgisi olduğu için büyük bir mutlulukla programlara katılır ve takip ederdi. Bu programlarla ilgili bir sıkıntımdan bahsetmek istiyorum.


    Bu tür programların ülkeye sayısız yararı olduğu şüphesizdir. Zaten benim sıkıntım oradaki kahramanlıklarımızın anlatılması değil. Bununla gurur duyuyorum. Benim sıkıntım, bu kahramanlıkların anlatılış biçimiyle. Hikayeleri hepiniz duymuşsunuzdur. O savaşta mantığa sığmayan bir sürü olay yaşanmıştır ve çoğunun gerçek olması ayrı büyüleyicidir. Benim favorim Seyit Onbaşı’nın hikayesidir. Peki biz ülke olarak bu hikayeleri insanlara nasıl anlatıyoruz?


    Oradaki kahramanlarımız vatan ve millet aşkıyla savaşıp vücutlarının sınırlarını zorlarken, en güçlü içgüdümüz olan yaşama içgüdüsünü yok sayarken biz bütün krediyi tanrıya veriyoruz. Sanki kendimizin hiçbir çabası yokmuş gibi anlatıyoruz.



Mücahitler hemen kudurmayın lütfen. Tanrımıza bir şey yapmadı demiyorum. Tanrının bir şeyleri nasıl yaptığını bilmeyen her insan şuan yatağan kılıcını çekmiş bana sallıyordur. Cahil orospular.

Bu olayın bokunu çıkardık. Yok Tanrının ordusu inip kafirleri kılıçtan geçirmiş, yok bulut inmiş İngilizleri silmiş. Yok ölen dirilip bir daha geliyormuş. Güzelim savaşı hileli battleroyal oyunu gibi anlatırsanız millet ananın amı der.


Tarihimiz başarılarla dolu. Maalesef bu başarı ve zaferleri pazarlamasını bilmiyoruz. Hollywood’un Napalm bombalarıyla kül ettiği Vietnamlıları, Rambo filmiyle nasıl başarı öyküsü olarak bize soktuklarına bir bakın. Umarım bu durum değişir ve toplum olarak dini nereye koymamız gerektiğini öğrenebiliriz.


Vakit ayırdığınız için teşekkürler.

Commentaires


  • Twitter
  • Instagram

Bana abone ol dostum

Teşekkürleer

Bir Skhul Topluluğu Sitesidir.

bottom of page