top of page

Etik ve Ahlak Nedir?

  • Yazarın fotoğrafı: ByKorel
    ByKorel
  • 1 Ağu 2019
  • 2 dakikada okunur

Merhaba, ben Korel. Bugün çok önemli bir konu tartışacağız. Etik ve ahlak başlıkları beni her zaman germiştir. Durumum kaynaklı olarak kolaylıkla bu konuları gözden kaçırabiliyorum. Bu küçük hatalarım büyük tepkiler almama sebep oluyor. Etik beni her zaman uğraştırmıştır. Bu yazıda etik ve ahlak kelimelerinin benzer kavramlar olduğunu ve daha da önemlisi ne olduklarını anlayacağız


Sözlük anlamı ahlak olan kelimemiz toplumumuzca farklı görülmektedir çünkü ahlak kavramı bizde sadece cinsel kurallarla sınırlandırılmıştır. Bu durum toplumun ne kadar salak ve cahil olduğunu göstermektedir. Ahlak olarak gördüğümüz şeylerin yarısı saçmalık olmakla birlikte, konuyu cinsel almamız beynimizin neye çalıştığını gözler önüne sermektedir. Başınız açık diye ahlaksız mı sayıldığınız? Ahlaksız olmadığınız gerçeğinin yanında, sahip olmadığınızı iddia ettikleri bu kavram neymiş bir görelim.


Ahlak ve etik aynı kökten, yani töre, gelenek, görenek, alışkanlık, karakter, huy, mizaç anlamına gelen bir kökten türemişlerdir ama etik, “Felsefe açısından ahlak, ahlaklılığın felsefesi”dir. Yazarlar, ahlakın doğuştan geldiğini savunuyor. Bu bana çok gerçekçi gelmemekle birlikte dinden kalma bir tanım gibi gözüküyor. Ahlakın doğuştan geldiğini kanıtlayan bir araştırmaya denk gelmedim.


Bu konunun bu kadar karışık olmasının sebebi kavramları açıklayan net bir tanımlama olmamasıdır. Sözlük etiği ahlak, ahlakı ise “İnsanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü.” Olarak tanımlıyor. Bu mantıkta ikisinin aynı şey olması gerek ama değiller. Araştırdıkça konu kara deliğe dönüşüyor ve en son ahlaklı olmanın imandan geldiğini görüp bir sigara yakıyorsunuz.


Şu kavram karmaşasını sonuçlar ve özetlersek; Ahlak, doğuştan gelen iyi ve kötü davranışlar, etik ise bu kavramları tartışan felsefe dalıdır.


Araştırmalara baktığınızda ahlakın kaynağı ikiye bölünmekte. İlk kaynak din olarak görülmekte. Tanrı’nın isteği ve kuralları doğrultusunda kendimiz ve toplum için iyi olan davranışlara bürünürüz. Bu kuralları bozarsak ahlaksız oluruz. Benim açımdan dinin getirdiği ahlak eskide kalmıştır ve büyük bir kısmının görmezden gelinmesi gerekmektedir.


İkinci kaynağımız ise, yerleşik yaşama geçtikten sonra toplumun kendi arasında yaptığı sözleşmelerdir. İkinci kaynağımız daha mantıklı ve sağlıklıdır çünkü toplumla birlikte evrimleşir, değişir ve güncelleme alır. Geride kalmamızı engellerken hayatımızı da gereksiz yere kısıtlamaz. Dinci arkadaşlarımızın sandığı gibi de kıyamete açılan bir kapı değildir çünkü zaman ilerledikçe şartlar da değişmekte, gelişmelerle birlikte ise eski çağlardan kalma bağnazlıklar ortadan kalkmaktadır.


Değişmez ahlak kuralları her zaman olacaktır. İnsan her zaman kendini, sevdiklerini ve malını koruyacaktır. Yüz kızartıcı suçlara sert cezalar verecek, suçluları adalete kavuşturma arayışı devam edecektir. Ahlakın gelişmesi bizi ahlaksız yapmaz, özgür ve mutlu kılar.


Vakit ayırdığınız için teşekkürler.



Kaynakça:

Comments


  • Twitter
  • Instagram

Bana abone ol dostum

Teşekkürleer

Bir Skhul Topluluğu Sitesidir.

bottom of page